27 Mart Salı günü VakıfBank ile Galatasaray Bayan Voleybol Takımları arasında oynanan Sultanlar Ligi Play Off Yarı Final ikinci maçı sonrasında maçı yöneten hakemler ve Türkiye Voleybol Federasyonu ile Türkiye Voleybol Hakemleri ve Gözlemcileri Federasyonu üyeleri olan tüm voleybol hakemlerini hedef alan açıklamaları üzüntü ile takip etmekteyiz.
Gerek maç içinde gerekse maç sonrasında başta kulüp yöneticileri ve Teknik Direktörünün söylemleri, gerekse teknik heyet içinde bulunan görevliler ile saha içinde bulunmaması gereken kulüp personellerinin bile sözlü saldırılarını ekranlardan, sosyal medyadan ve maç raporlarından takibimizi sürdürmekteyiz.
Günümüz teknolojisinin geldiği nokta itibarı ile ülkemizde neredeyse hayatımızın her anında takipçisi olduğumuz sosyal medyada konu ilgili paylaşımlar bizleri hayrete düşürmektedir.
Her şeyden önce tüm dünyada kuralları belli ve aynı olan ve ülkemizde Türkiye Voleybol Federasyonu’nun talimatları dahilinde yönetilen voleybol maçlarındaki tek yetkilinin maçın başhakemi olduğu unutulmamalıdır. Takım yöneticileri, teknik ekibi oluşturanlar ve oyuncular, sahaya çıkmak suretiyle bu kuralların hepsini biliyor ve kabul ediyor olduklarını hatırlamalıdırlar.
Ve tüm bunlardan daha önemli olmak üzere, maç görevi yapan tüm hakem ve gözlemciler, görevlerini yaptıkları sırada kamu personeli sayılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında kamu personelinin görevi ile ilgili yapılacak her türlü suç, kamu davası niteliğindedir ve yaptırımları kanun koyucu tarafından aynı kapsamdaki diğer suçlara göre fazlalaştırılmıştır.
Maç içinde yaşananlara ilişkin tepkileri ve sitemleri makul görmek mümkün olsa bile hakaret içeren söz ve paylaşımları kabul etmemiz mümkün değildir. Üstelik yıllarca aynı amaç olan; ülkemizde voleybolun daha iyi yerlere gelmesi için beraberce emek harcadığımız, Türk Voleybolunun gelişiminde en önemli aşama olan alt yapılardaki başarılı çalışmalarını takdirle karşıladığımız kişiler ile kısa bir süre önce Milli Takımımız ile Dünya Şampiyonu olarak göğsümüzü kabartan Teknik Direktörümüzün, maç sonrası canlı yayında yaptığı suçlamaların ise tarafımızca anlayışla karşılanması beklenmemelidir.
Türkiye Voleybol Hakemleri ve Gözlemcileri Federasyonu olarak, üyelerimiz olan tüm hakem ve gözlemcilerimize yönelik söylemlerle ilgili gerekli cezai işlemlerin yapılması için gerekli kurullara müracaatımızı yapacak ve konunun takipçisi olacağız.
Ayrıca, sosyal medya aracılığı ile yaptıkları paylaşımlarda ‘Hakaret’ eylemini gerçekleştiren tüm ilgililerin takip edildiğini, yetkilendirilen avukatlar aracılığı ile haklarında yasal sürecin başlatılacağının bilinmesini isteriz.
Bu eylemi gerçekleştiren ve eyleme iştirak edenler hakkında gerekli yaptırımların uygulanması için işlemler başlatılacağını bir kez daha belirterek; Federasyonumuzun kuruluşunun 60. yılında her kesiminde sağduyunun yeniden hakim olması en büyük temennimizdir. Unutulmamalıdır ki, hiçbir hakem maça ön yargılı çıkmaz! Hakem, herhangi bir rengin, herhangi bir takımın mensubu değil sadece hepimizin takımı olan ‘Voleybol Takımının’ en cefakar taraftadır.
Sonuç itibarı ile Türkiye Voleybol Hakemleri ve Gözlemcileri Federasyonu olarak; bu tür olumsuzlukların yaşanmaması için, yönetici, teknik heyet, oyuncu, yorumcu ve seyircileri ile voleybolun tüm unsurlarının Türk Hakemlerine ve Gözlemcilerine olan tavır, tutum, davranış ve söylemlerinde daha dikkatli olmalarını, kamu görevi yapan hakem ve gözlemcilerin aynı zamanda kamu vicdanını temsil ettiklerini ve adaleti dağıtma görevinde kendilerine yardımcı olunması gerektiğini hatırlatırız.
Voleybol Hakemleri ve Gözlemcileri Federasyonu